Suriye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde savaş, zulüm ve açlıktan kaçarak hayata tutunmaya çalışan insanların Avrupa ve özellikle Almanya’ya sığınmak üzere oluşturdukları mülteci akınının, Avrupa ülkelerini de çözümü zor olan sorunlarla karşı karşıya getirdiğini hepimiz yakından takip ediyoruz. Almanya’ya yönelik mülteci akınından yoğun etkilenen eyaletlerden bir olan Hamburg’a gelen ve sayıları her geçen gün artan mültecilerin acilen yerleştirilmesi gereken yaşam alanlarına ihtiyaçları vardır. Bizler ise Avrupa’da yaşayan göçmen kökenli vatandaşlar olarak insani görevlerimizi yerine getirerek savaş ve şiddet ortamından kaçmak zorunda kalan bu insanlara yardım
etmeliyiz. Bu nedenle Hamburg Türk Toplumu, herkesi burada yaşama tutunmaya çalışan mültecilerle dayanışma içinde olmaya davet ediyor. Hamburg’da yaşayan vatandaşların şu ana kadar büyük bir dayanışma örneği göstermelerinden dolayı çok mutluyuz, ancak bu dayanışmanın daha da geniş alana yayılması gerektiğine ina-nıyoruz.
Diğer taraftan son zamanlarda kentimize gelen sığınmacıların kalabalık ve insan onuruna yaraşmayacak şekilde barındırılmalarını da büyük bir kaygıyla izliyoruz. İnsan onuruna yakışmayan bu durumdan özellikle daha fazla yardıma ihtiyacı olan anneler ve çocuklarının etkilendiğine şahit oluyoruz. Tüm olumsuz şartlar da göz önüne alınarak Hamburg Senatosunu kış mevsimi gelmeden önce önlem almaya ve bu insanların kalıcı konutlara yerleştirilmelerinin sağlanması için gerekli çabayı göstermeye davet ediyoruz.
Bu aşamada göçmenlerin ve toplumun diğer gelir düzeyi düşük kesimlerinin kiralarını kolay ödeyebilecekleri sosyal konutlara ihtiyacı olacaktır.
Hamburg Türk Toplumu yıllardır gerçekleştirdiği ve toplumun değişik kesimlerine hitap eden projelerini (Almanca uyum kursları, danışmanlık hizmetleri v.b.) mültecilere de açmıştır. Ayrıca üye kuruluşlarımızdan Türk-Alman Çocuk Yuvası, çocuk mülteciler için 25 kişilik kontenjan ayırmıştır. Yeni gelen bütün mültecileri Hamburg’da selamlıyoruz ve kendilerine “hoş geldiniz” diyoruz. Aylar, hatta belki de yıllar süren tehlikeli ve yıpratıcı yolculuklarından sonra barış ve huzur içinde bir yaşam sürmelerini ve Almanya’yı yeni vatanları olarak benimsemelerini diliyoruz.
Nebahat Güçlü
(Başkan)
