Almanya Türk Toplumu olarak Cumartesi günü Ankara’da Barış ve Demokrasi mitingi öncesi meydana gelen ve şimdiye kadar 95 kişinin hayatını kaydettiği ve onlarca kişinin yaralandığı haberini Almanya’da yaşayan Türk toplumu bireyleri olarak büyük bir öfke ve üzüntüyle öğrendik.
50 yıl önce ekonomik nedenlerle geldiğimiz, şimdi artık yerleşik durumda bulunan 2,5 milyon Türkiye kökenli insanlar olarak ülkemizde özellikle son dönemlerdeki vahim gelişmeleri büyük kaygı ile izliyoruz.
Bir ortadoğu ülkesini andıran görüntüler, Avrupa Birliği yolunda uzun süredir çaba sarfeden bir ülkeye yakışmıyor.
Bu konuda siyasi partilerin sorumluluklarının arttığını, birliklte yaşamı inşa etmesi gereken kurumların son dönemde tamamen ayrıştırıcı bir tavır içinde olduklarını büyük bir kaygı ile görüyoruz.
Son Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda anayasada erkler ayrılığının filen ortadan kalkması, Cumhurbaşkanlğının tarafsızlığını kaybetmesi bunun sonucunda 7 Haziran seçimlerinde hükümetin kurulumaması,
1 Kasım seçimlerinden sonrada buna benzer bir tablonun oluşma tehlikesi ile karşı karşıya kalınması ve bu nedenle de belirginsizliğin artması, zaten karmaşık olan durumun içinden çıkılmaz hale gececeğine dair olumsuz göstergelerdir. Bu olumsuz gelişmelerin Türkiye dışında yağayan bizler içinde geçerli olduğunu ve buna benzer ibarelerin bulunduğunu maalesef gözlemlemekteyiz.
İnsan Hakları, basın özgrülüğünüde içeren çoğulcu demokrasi temelinde terörün her türlüsüne karşı koyma tüm parti ve kurumların vazgeçilmez değerleri olmak zorundadır.
Bu duygularla, Ankara’da kaybettiğimiz barış elçilerine, yakınlarına ve tüm halkımıza başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. BARIŞ’ ın kazanacağı günlere özlemle tüm halkımızı sükunate, sağduyuya davet ediyoruz. Olayın sorumlularının bir an önce tüm ayrıntıları ile ortaya çıkarılmasını talep ediyoruz.
Dr. Aysun Ademir, Gökay Sofuoğlu
Almanya Türk Toplumu Eşbaşkanları
